FİNAL ŞARKILARINI TAKDİMİMDİR
Fransa’yı temsil edecek şarkıcının adı Anggun. Şarkısının adı “Echo (You And I). İki adı var çünkü şarkının bir kısmı Fransızca, bir kısmı İngilizce. Anguun Endonezya kökenliymiş. Henüz yedi yaşındayken ilk sahne tecrübesini yaşamış, dokuz yaşındayken de bir çocuk grubunun üyesi olarak albüm kaydına girmiş. 1986-1993 yılları arasında Endonezya’da kendi dilinde albümler yapan Anggun, 1997’den itibaren Fransa’ya yerleşip İngilizce ve Fransızca plaklar doldurarak dünya piyasasına açılmış. Halen Fransa’da hayli popüler bir sanatkârmış.
Gelelim Nina Zilli’ye. 1980 doğumlu Nina, konservatuar filan okumuş, eğitimli bir şarkıcı ve şarkı yazarı. Bugüne dek iki albüm yayımlayan Nina, ilk kez 2010 yılında Sanremo Müzik Festivaline katılmış. 2012’deki ikinci katılışında ise ülkesini Eurovision’da temsil etmek üzere seçilen isim olmuş. Nina ilk önce Sanremo şarkısı ile yarışmaya katılacaktı. Sonra başka bir şarkıda karar kıldı. Derken İtalyanca olan şarkısı birden İngilizceye dönüşüverdi. Yani en azından son karar bu idi. Şarkının adı “Out Of Love”.
İspanya adına yarışacak olan Pastora Soler ülkesinde hem şarkıcı hem de besteci olarak tanınıyormuş. İspanyol müziğini popla ve elektronik müzikle buluşturan bir tarzı var imiş. Pastora bugüne dek tam dokuz albüm yayımlamış ve bu albümlerden ikisi ile platin plak ödülü kazanmış. İspanya da bizim gibi önce şarkıcıyı seçti. Şarkıyı ise jürili, oylamalı bir yarışma sonucu seçtiler. Şarkı İspanyolca. Adı ise “Quedate Conmigo”.
Almanya bu sene yarışmaya göndereceği isim için yine bir yarışma düzenledi. "Unser Star Für Bakü" adını taşıyan bu yarışmadan birinci çıkan 21 yaşındaki Roman Lob, “Standing Still” adlı şarkıyla ülkesini temsil etmeye hak kazandı. Yarışma şarkısı onun yayımlanan ilk plağı olmuş. Yani daha kariyerinin çok başında. 2008’de de solisti olduğu Germany 12 Points adlı “boy-band”le ulusal finale şarkı göndermiş ama yarışmaya hak kazanamamışlar.
Böylece yarışmanın toplamında sahnede boy gösterecek bütün ülke şarkıcılarını/gruplarını ve şarkılarını tanımış olduk. Başta da söylediğim gibi, günlüğün bundan sonraki ilk sayfasını Bakü’den yazacağım. Takipte kalın!
Şaka maka az bir zaman kaldı. Şu ana kadar size sadece şarkıları ve şarkıcıları tanıtmakla yetindim, genel olarak yorum yapmadım. Elbette yakından takip edip, sık sık da dinleyince bazılarını daha çok seviyor insan ama yarışmada oylar genellikle şarkıları ilk kez o gece dinleyecek olanlardan geldiği için çok sıkı takip etmek her zaman çok doğru tahminler yapmak anlamına gelemeyebiliyor. Hele bir Bakü’ye gidip oradaki havayı soluyalım, provaları filan izleyelim bakalım. 18 Mayıs’tan itibaren olay mahallinden bildirmeye başlayacağım. Ama önce final gecesinin şarkılarını da tanıtayım.
Tabii final gecesi şarkıları tabiri biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bilmeyenler için açıklamakta fayda var. Final gecesi 26 ülke yarışacak. Bunlardan yirmisinin hangi ülkeler olacağını iki yarı final belirleyecek. Her iki yarı finalden onar ülke finale çıkacak. Finale doğrudan katılmaya hak kazanan 5+1 ülke var. Bunların beşi “big five” tabir edilen ve Avrupa Yayın Birliğinin kurucusu ve yanı zamanda yarışmanın da maddi destekçisi olan ülkeler. Yani İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya. Adı üzerinde “büyük beşler” kendilerine böyle bir iltimas geçiyorlar yarışma iki yarı finalli olmaya başladığından beri.
Yarışmanın yapılacağı Cyristal Hall. |
Gerçi sadece finalde yarışmanın bir avantaj değil dezavantaj olduğunu düşünenlerin sayısı da az değil. Tek gece sahnede görünmekle iki gece görünmenin farkı var tabii.
Finale doğrudan katılan altıncı ülke ise bir önceki senenin birincisi oluyor. Yani bu sene Azerbaycan da doğrudan finalde. Azerbaycan’ın “When The Music Dies” adını taşıyan şarkısını Sabina Babayeva seslendiriyor. Azerbaycan da yarışmaya göndereceği şarkıcısını uzun elemelerden sonra seçen ülkelerden. Bu sene de öyle yaptılar ve 1979 doğumlu Sabina ülkesini temsil etmeye hak kazandı. Sabina Asaf Zeynally Müzik Okulunda şan eğitimi almış ve Azerbaycan’da çok popüler bir televizyon dizisinin jenerik şarkısını seslendirerek meşhur olmuş. 2008’den bu yana her sene ülkesinde yapılan yerel finallere katılan şarkıcı, bu sene nihayet şeytanın bacağını kırmış.
Yıllardır yarışmada doğru düzgün netice alamayan ve bu nedenle epeyce hırs yapan İngiltere bu sene de dünyaca ünlü bir starını gönderiyor Eurovision’a. Gerçi biraz geçkin bir star ama onların eski şarkıcı algısı bizimki gibi olmadığından bunun bir handikap olduğu söylenemez. 1936 doğumlu Engelbert Humperdinck sadece bu seneki yarışmanın değil, yarışma tarihinde bugüne dek sahneye çıkmış en yaşlı iki finalistinden birisi. Diğeri kim derseniz, o da bu sene Rusya adına yarışan “nineler” grubunun üyelerinden biri. Yani rekor bu yıl iki kez kırılıyor. Humperdinck’in İlk plağı 1967 yılında yayımlanmış ve bugüne dek uluslararası müzik piyasasında hem liste başı olmuş, hem de çok satmış sayısız plağa imza atmış. Hem şarkıları hem de ismi bir klasiğe dönüşmüş böylesi bir ismi yarışmada izleyecek olmak neresinden baksanız enteresan.
Yıllardır yarışmada doğru düzgün netice alamayan ve bu nedenle epeyce hırs yapan İngiltere bu sene de dünyaca ünlü bir starını gönderiyor Eurovision’a. Gerçi biraz geçkin bir star ama onların eski şarkıcı algısı bizimki gibi olmadığından bunun bir handikap olduğu söylenemez. 1936 doğumlu Engelbert Humperdinck sadece bu seneki yarışmanın değil, yarışma tarihinde bugüne dek sahneye çıkmış en yaşlı iki finalistinden birisi. Diğeri kim derseniz, o da bu sene Rusya adına yarışan “nineler” grubunun üyelerinden biri. Yani rekor bu yıl iki kez kırılıyor. Humperdinck’in İlk plağı 1967 yılında yayımlanmış ve bugüne dek uluslararası müzik piyasasında hem liste başı olmuş, hem de çok satmış sayısız plağa imza atmış. Hem şarkıları hem de ismi bir klasiğe dönüşmüş böylesi bir ismi yarışmada izleyecek olmak neresinden baksanız enteresan.
Fransa’yı temsil edecek şarkıcının adı Anggun. Şarkısının adı “Echo (You And I). İki adı var çünkü şarkının bir kısmı Fransızca, bir kısmı İngilizce. Anguun Endonezya kökenliymiş. Henüz yedi yaşındayken ilk sahne tecrübesini yaşamış, dokuz yaşındayken de bir çocuk grubunun üyesi olarak albüm kaydına girmiş. 1986-1993 yılları arasında Endonezya’da kendi dilinde albümler yapan Anggun, 1997’den itibaren Fransa’ya yerleşip İngilizce ve Fransızca plaklar doldurarak dünya piyasasına açılmış. Halen Fransa’da hayli popüler bir sanatkârmış.
Gelelim Nina Zilli’ye. 1980 doğumlu Nina, konservatuar filan okumuş, eğitimli bir şarkıcı ve şarkı yazarı. Bugüne dek iki albüm yayımlayan Nina, ilk kez 2010 yılında Sanremo Müzik Festivaline katılmış. 2012’deki ikinci katılışında ise ülkesini Eurovision’da temsil etmek üzere seçilen isim olmuş. Nina ilk önce Sanremo şarkısı ile yarışmaya katılacaktı. Sonra başka bir şarkıda karar kıldı. Derken İtalyanca olan şarkısı birden İngilizceye dönüşüverdi. Yani en azından son karar bu idi. Şarkının adı “Out Of Love”.
İspanya adına yarışacak olan Pastora Soler ülkesinde hem şarkıcı hem de besteci olarak tanınıyormuş. İspanyol müziğini popla ve elektronik müzikle buluşturan bir tarzı var imiş. Pastora bugüne dek tam dokuz albüm yayımlamış ve bu albümlerden ikisi ile platin plak ödülü kazanmış. İspanya da bizim gibi önce şarkıcıyı seçti. Şarkıyı ise jürili, oylamalı bir yarışma sonucu seçtiler. Şarkı İspanyolca. Adı ise “Quedate Conmigo”.
Almanya bu sene yarışmaya göndereceği isim için yine bir yarışma düzenledi. "Unser Star Für Bakü" adını taşıyan bu yarışmadan birinci çıkan 21 yaşındaki Roman Lob, “Standing Still” adlı şarkıyla ülkesini temsil etmeye hak kazandı. Yarışma şarkısı onun yayımlanan ilk plağı olmuş. Yani daha kariyerinin çok başında. 2008’de de solisti olduğu Germany 12 Points adlı “boy-band”le ulusal finale şarkı göndermiş ama yarışmaya hak kazanamamışlar.
Böylece yarışmanın toplamında sahnede boy gösterecek bütün ülke şarkıcılarını/gruplarını ve şarkılarını tanımış olduk. Başta da söylediğim gibi, günlüğün bundan sonraki ilk sayfasını Bakü’den yazacağım. Takipte kalın!
MAYIS 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder