Beş yılı aşkın bir süredir müzik ve eğlence sektöründe
alternatif organizasyonlar düzenleyen, konser ve etkinlik sponsorluklarıyla
zaten giderek daralmakta olan sektöre ciddi anlamda destek veren İstanbul Blue
Night oluşumu, 2016 yılında Sony Müzik bünyesinde İstanbul Blue Night Records
markasını hayata geçirdi. Bu marka müzik sektörüne daha önce denenmemiş bir
yöntemle giriş yaptı ve hız kesmeden de devam ediyor.
İstanbul Blue Night Records etiketli ilk 45’lik, 2017 Ocak
ayında satışa sunuldu. 2008 yılında çıkmış ilk albümlerinden bu yana Türkçe
“rock” müzikte epeyce yol almış ve sıkı gruplardan biri olarak kabul görmüş
Gece’nin “Tik Tak” isimli yeni şarkısı yer alıyor bu 45’liğin A yüzünde. Şarkı
dijital platformlarda da satışa sunuldu ama “remix” versiyonunu sadece plak
baskısının B yüzünde dinleyebilmek mümkün. Plağa özel böyle bir hoşluk söz
konusu. Ama plağın tek hoşluğu bu da değil.
İstanbul Blue Night Records plakları 33’lük plak boyutunda
ama 45 devir. Yani ‘80’lerde koyduğumuz adıyla “dev 45’lik” formatında. Plağı
zarfından çıkardığınız zaman ise alışageldiğimiz gibi siyah değil, firmanın adına uygun olarak mavi bir plak
baskısıyla karşılaşıyoruz (ki renkli plaklar da Türkiye’de ‘80’lerde bir ara
çok modaydı; gerçi onlar şeffaf ve renkliydi, bunlarsa som renkli.)
Tabii bu mavi rengin, mavi vurgusunun bir nedeni ve anlamı
var. Onu bilen biliyor, o konuya hiç girmeyeceğim, yerin kulağı vardır
maazallah.
Gece’nin dördüncü albümü “Kalbe Kördüğüm” henüz bir yılını
doldurmamışken grup cephesinden yeni bir şarkının gelmiş olması fena mı oldu,
hayır. Türkçe “rock” müzikte eli yüzü düzgün kaç tane genç grup var ne kadar
sıklıkla üretim yapabiliyor ki erken de olsa çıkagelmiş yeni bir şarkıya
itirazımız olsun? (Bu arada 2000 yılında kurulmuş Gece bende hâlâ “genç” grup,
neden bilmem ama öyle.)
Kaldı ki söz ve müziği Can Baydar’a ait “Tik Tak”, şahane
Gece şarkıları arşivinizde kesinlikle sakil durmayacak bir başka şahane Gece
şarkısı. Şarkının prodüktörlüğünü ve düzenlemesini de grup ve Ozan Tügen
üstlenmiş. E.B. tarafından yapılmış “remix” versiyon ise elektronik ve
enstrümantal.
Bu arada benim gibi plağın B yüzünü dinlerken pikabınız
yanlışlıkla 33 devirde kalır ve “remix” versiyonun enstrümantal olması nedeniyle
devir farkını ha deyince hissetmezseniz, şarkının aslında yapılmamış bir üçüncü
versiyonunu daha dinleyebilirsiniz. Hiç de fena olmuyor, deneyin bakın.
İstanbul Blue Night Records’un ikinci olarak piyasaya
sürdüğü plak ise Nadas’ın “Kaçamak” adlı ilk 45’liği oldu.
Nadas da tıpkı Gece gibi Ankara kökenli bir grup. Fırat
Ağacık, Arda Altunluoğlu, Oğuz Köymen ve Haluk Fırat’tan müteşekkil Nadas, 2014
yılında kurulmuş. Grup o zamandan bu zaman sahne performansları yaparken bir
yandan da ilk albümünün hazırlıklarını tamamlamış. Albüm öncesi ise bu 45’likle
dinleyiciye ulaşıyor.
Söz ve müziği Fırat Ağacık’a ait “Kaçamak”, 45’likte iki
versiyonla yer alıyor. Plağın B yüzünde şarkının “akustik” versiyonu var. Şarkının
(yersiz maço ve hatta bir parça kaba) sözlerini pek sevmemiş olsam da grubun sıkı
müzik yaptığının ve önümüzdeki dönemde adından sıkça söz ettireceğinin
habercisi olabilir “Kaçamak”. Hem iyi çalıyorlar, hem de solistin sesi ayırt
edilebilir tınısıyla gruba averaj sağlayacak gibi gözüküyor. Bu arada şarkının
akustik versiyonunu (özellikle de bu versiyondaki klavey tınısını)
orijinalinden daha çok sevmiş olabilirim.
Tabii bir de henüz hiç albüm / tekli yayımlamamış bir grup
olarak Nadas’ın İstanbul Blue Night Records ve Sony Müzik çatısı altında ve de plak
formatında bir 45’likle işe başlaması da emsallerine nispetle kocaman bir averaj
farkı yaratacak, hatta yarattı, orası kesin.
Gelelim İstanbul Blue Night Records etiketiyle çıkmış üçüncü
plağa… Bu plak ise yeni albümlerini Ekim 2016’da yayımlamış Yok Öyle Kararlı
Şeyler (ya da kısaca YÖKŞ)’den geldi.
Evet, grubun ikinci albümü piyasaya çıkalı henüz az bir zaman oldu ve bu plaktaki yeni şarkı “Acelesi Yok” o albümde yer almıyor. Aslında dünyada yıllardır geçerli olan mantıkla o albümden bir şarkı da 45’lik olarak servis edilebilirdi ama bu tercih edilmemiş. Buna da bir itirazımız yok haliyle, aldık kabul ettik.
Erdem Topsakal, Ayhan Akbaş, Ramazan Kırdım, Boğaç Soydemir ve Çağrı Özer’den kurulu Yok Öyle Kararlı Şeyler artık tamamen bir alay konusuna dönüşen şu farklı ve tuhaf isimli genç gruplardan biri olarak yola çıktığında takvimler 2014 yılını gösteriyordu. O günlerde giderek kalabalıklaşmaya başlayan Türkçe “indie” kulvarında kendine bir yer arayan grubun ilk albümüyle bunu kısmen başardığı söylenebilir. Farklı ve tuhaf isim “hater”larını bir kenara koyarsak, hiç de fena olmayan bu başlangıcın ikinci albüm “Beklenen”le yolunu bulmaya başladığı söylenebilir (albümün henüz yeterince dolaşımda kalmamış olmasına rağmen.)
“Acelesi Yok”, söz ve müziği Erdem Topsakal’a ait bir şarkı.
Düzenleme ise grup tarafından yapılmış. Plağın B yüzünde ise aynı şarkının
“akustik” versiyonu var. Grubu ve grubun müziğini seviyorsanız, bu şarkıyı
sevmemeniz için bir neden yok.
İstanbul Blue Night Records etiketli bu üç 45’lik plakta yer alan üç şarkının birbirine bağlı üç kliple servis edilmesi ise yine daha önce benzeri yapılmamış bir hoşluk oldu. Her şeye rağmen yine müziğin bir araya getirdiği, getirebildiği gençler eğleniyor bu kliplerde. Subliminal bir mesaj var mı, var. Olsun da zaten. Bazı şeyler bazen parmağı göze sokmadan söylenmelidir zira.
Ayriyeten 15 Mart gecesi yukarıda bahsi geçen üç grubun da
sahne aldığı bir tanıtım gecesi yapıldı İstanbul’da. Yani o klipler aslında
gerçeğe de dönüştü, dönüşmedi değil.
Böyle her ay bir 45’lik şeklinde mi devam edecek onu
bilmiyorum ama geçtiğimiz günlerde de İstanbul Blue Night Records etiketli
dördüncü 45’lik plak piyasaya sürüldü. Şaşırtıcı bir grup vardı bu kez sırada:
Son Feci Bisiklet.
Neden şaşırtıcı? Zira Son Feci Bisiklet başından bu yana şarkılarını hep kendi namına satışa sunan, servis eden bir gruptu. Bilinen herhangi bir (ana akım ya da değil) etiket firmayla çalışmamış, bunu reddetmişti hep. Grubun tarihinde bu bir ilk. Dolayısıyla da grubun bir şarkısı ilk kez internetin ve dijital platformların ötesinde fiziki olarak müzik marketlerde satışa çıkıyor.
Neden şaşırtıcı? Zira Son Feci Bisiklet başından bu yana şarkılarını hep kendi namına satışa sunan, servis eden bir gruptu. Bilinen herhangi bir (ana akım ya da değil) etiket firmayla çalışmamış, bunu reddetmişti hep. Grubun tarihinde bu bir ilk. Dolayısıyla da grubun bir şarkısı ilk kez internetin ve dijital platformların ötesinde fiziki olarak müzik marketlerde satışa çıkıyor.
Tıpkı Yok Öyle Kararı şeyler gibi Son Feci Bisiklet de ismi
nedeniyle yine “haters”lardan tarafından topa tutulmuş bir grup. “Ergen müziği
yapan grup” tanımlamasının yakıştırıldığı bile vakidir hem grubun ismi hem de
tuhaf isimli kimi şarkıları nedeniyle ama ilgisi yok. Bunu anlamak için
“Gaffola” gibi, “Reklamlar” gibi, “Modern Zamanlar” gibi şarkılarını dinlemek
yeter de artar bile.
İlk mini albümünü 2013 yılında internetten servis eden Son
Feci Bisiklet 2016 yılında ise üç tekli yayımlamıştı. “Teslim Tesellüm”ün kapak
tasarımı da bu üç teklinin kapak tasarımıyla bir şekilde ilişkilendirilmiş,
yani bir zincirin yeni bir halkası izlenimi yaratıyor ilk bakışta. Ancak bu
şarkının diğer üç şarkıya göre daha (şarkı sözleri anlamında) daha “light” ve
ticari olduğu söylenebilir. Öyle mi denk geldi yoksa bu bir tercih mi orası
belli değil. Şarkının söz ve müziği Arda Kemirgent’e, düzenlemesi ise gruba ait.
Plağın B yüzünde “Teslim Tesellüm”ün enstrümantal versiyonu var ki diğer plaklarda olduğu gibi bunda da bu versiyon sadece plağa özel (yalnız bu enstrümantal versiyonu 33 devirde dinlemeyin; ben dinledim, güzel olmuyor.) Bir de bu plak diğerlerinden farklı olarak bu kez ebru desenli mavi renkte.
Bu belli ki incelikle planlanmış ve uygulamaya konulmuş
güzel ve iç açıcı proje için Sony Müzik ve İstanbul Blue Night Records’ı tebrik
etmek lazım. Bundan 10 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz bir şeyi gerçeğe
dönüştürdüler. Ben şahsen arşivimdeki ’80’li yıllarda basılmış 7-8 Türkçe “dev
45’lik”in yanına günün birinde yenilerinin ekleneceğini hayal edemezdim. Dahası
bu plakların alternatif gruplara ait olabileceği aklımın ucundan geçmezdi.
Kutluyorum ve kadehimi “mavi”ye kaldırıyorum!
NİSAN 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder