Ne güzel oluyor böyle eski albümler birer birer plak olarak
basılıyor yeniden. Önceleri tek tüktü, şimdilerde hemen her müzik firmasının
katalogundaki albümleri plak olarak basma projesi var. Şu ana dek basılandan
çok daha fazlası basılmak üzere hazırlanıyor. İçlerinde çok da güzel sürprizler
var.
Ülkenin eski ve köklü müzik firmalarından biri olan Türküola
da katıldı bu kervana. Türküola etiketli iki ‘80’li yıllar albümünün, Zeki
Müren’in “Eskimeyen Dost” ve İbrahim Tatlıses’in “Mutlu Ol Yeter” albümlerinin
plak baskılarını geçtiğimiz günlerde satışa sunuldu.
Türküola enteresan bir firmadır. Türkiye’de de faaliyet
göstermiş ama daha ziyade Almanya’da bastığı plak ve kasetlerle
bir efsane olmuştur. O plak ve kasetler arşivciler
arasında bugün bile çok revaçtadır. Buna iki sebep var. Birincisi plakların ses
kalitelerinin Türkiye baskılarına göre çok daha iyi olması ve elden ele fazla
dolaşmadıkları için temiz kalmış olmaları. İkincisi ve daha bence daha önemlisi
ise Türküola’nın Almanya katalogunda Türkiye’de hiç basılmamış albümlerin,
bazen de şarkıların bulunması.
Peki bu nasıl olmuş?.. Türküola Almanya’da sadece kendi Türkiye
katalogundaki albümleri yayımlamamış. Almanya’da kendi başına plak basıp
dağıtacak ağı olmayan başka Türk firmalarına ait albümlerin yurt dışı basım
haklarını da almış. Ve bu albümleri de çoğunlukla farklı kapak tasarımları,
farklı şarkı dizimleri ve hatta bazen farklı isimlerle yayımlamış. Ve bir şekilde kaydedilip bir nedenle albümlere konmamış kimi şarkılar da bu
transferler esnasında Almanya’ya gidivermiş.
İşin bu kısmı en konusuna hâkim arşivciyi bile zora sokacak
kadar kafa karıştırıcı ve hâlâ sürprizlere açık. Bir bakıyorsunuz Ajda’nın 1980
Eurovision Türkiye finalinde seslendirdiği üç şarkının Türkiye’de hiç
yayımlanmamış orijinal stereo kayıtları çıkıyor bir Türküola etiketli Almanya
baskısı Ajda Pekkan kasetinden.
Bir bakıyorsunuz Erol Evgin’in yine Almanya
baskısı Türküola etiketli ‘70’ler plağında “Etme Eyleme” şarkısının daha önce
hiç duymadığınız sazlı bir versiyonu var. Bir başka Türküola etiketli Erol
Evgin kasetindense hiç bilmediğiniz, duymadığınız bir şarkı çıkıyor.
Esmeray’ın, Asu Maralman’ın, Nurhan Damcıoğlu’nun ve daha bir sürü şarkıcının
Türkiye’de hiç yayımlanmamış şarkıları, hatta albümleri… Daha neler neler…
İşte İbrahim Tatlıses’in yeni yayımlanan Türküola etiketli
plağı “Mutlu Ol Yeter” de böyle bir albüm. Albümün detayına girmeden kısaca
Tatlıses’in o dönemini anlatmak lazım tabii.
İbrahim Tatlıses’in meşhur oluşu 1978 yılına rastlarsa da
aslında öncesinde epeyce çabalamışlığı var. Bir dolu plak ve mahalli kasetler
de doldurmuş ‘70’lerde. Hatta onu meşhur eden “Ayağında Kundura” türküsünü ilk
plağa okuması 1975 ama türkü çok daha sonra, Tatlıses tek kanallı televizyona
çıkıp seslendirdikten sonra dillere düşüyor. 1978’de ise amatörlük ve tanınma
devresini tamamlayıp profesyonelliğe geçiş yapıyor. Büyük gazinolarda solist
altı çalışmaya başlıyor, film çeviriyor ve de Türküola firması ile anlaşarak
ilk profesyonel 33’lüğünü dolduruyor (Öncesinde iki 33’lüğü daha var ama onlar
45’lik derlemeleri.)
“Ayağında Kundura” türküsünün yeni versiyonunun da
yer aldığı ve albüme adını verdiği bu plak tamamen türkülerden oluşuyor. Yine
Türküola’dan 1979 yılında çıkan “Ceylan” da bir türkü albümü. Aynı yıl aynı firma
hesabından yayımlanan 45’liği “Sabuha / Ayrılık Kolay Değil” ile türkü-arabesk
sularında da dolaşıyor ama Tatlıses’in adlı adınca ilk arabesk plağının 1980
çıkışlı “Seni Yakacaklar / Ölürsem Kabrime Gelme” olduğu söylenebilir.
Nitekim
yine 1981 yılında çıkan üçüncü Türküola etiketli Tatlıses 33’lüğü “Gülmemiz
Gerek”in bir yüzü arabesk şarkılardan, bir yüzü türkülerden oluşuyor. 1981
yılının sonlarına doğru ise “Mutlu Ol Yeter / Bir Kulunu Çok Sevdim” 45’liği
yayımlanıyor.
Türküola – Tatlıses ortaklığı 1982 yılında yayımlanan
“Yaşamak Bu Değil” 33’lüğü ile sona eriyor.
Bu kısa diskografi hikâyesinden de görüldüğü üzere Türkiye’de
yayımlanmış Türküola etiketli ve “Mutlu Ol Yeter” adını taşıyan bir Tatlıses
33’lüğü yok. Bu plak aslında Türküola’nın Almanya’da Tatlıses’in yayımlanmış ve
yayımlanmamış kayıtlarından oluşturduğu bir derleme.
İlk iki şarkı, “Mutlu Ol Yeter” ve “Bir Kulunu Çok Sevdim”
zaten 1981 çıkışlı 45’likte yer alan şarkılar. Ardından gelen “Dert Sayanım”,
“Yaşamak Bu Değil” 33’lüğünden alınmış. Plağın B yüzünde yer alan “Gönül Senin
Elinden” ve “Yoğurt Koydum Dolaba” adlı türküler de yine “Yaşamak Bu Değil”
33’lüğünden.
B yüzünün açılışında yer alan “Ceylan” adlı türkü, aynı
adlı, 1979 çıkışlı plaktan alınmış. Geriye kalan üç şarkı ise Tatlıses’in
Türküola döneminde kaydedilip albümlerine girmemiş, yayımlanmamış şarkıları:
“Daldalanım Dalım Yok”, “Yaz Gelsin de Gidelim” ve “İsyan Etmek Boşuna”.
CD furyasının yeni başladığı dönemde,
muhtemelen ‘90’ların başında bu albüm Türkiye’de CD formatında yayımlandı. Aynı
dönemde Tatlıses’in Türküola kayıtlarından derlenmiş ve “Acı Gerçekler” adı
verilmiş bir başka CD’si daha yayımlanmış, hatta 2003 yılında bu iki CD bir “box-set”
olarak ADS Müzik etiketiyle “İmparatorun Mazisi” adıyla yeniden piyasaya
sürülmüştü. Dedim ya, çok karışık.
Sonuç olarak eski baskısı az bulunan çünkü Türkiye’de satışa
çıkmamış bir Tatlıses albümü şimdi yeni baskısıyla elimizde. Ses kayıtları da
gayet güzel. Bazı şarkılarda, özellikle Tatlıses’in sesinde yer yer distorsiyon
duyar gibi oluyorsunuz ama CD kayıtlarıyla mukayese ettim, o kayıtlarda da var
o distorsiyon. Muhtemelen kayıtlardan ya da ilk “mastering”den kalan arızalar. Bir
de özellikle “Ceylan” türküsünde sesin zaman zaman birkaç saniyeliğine de olsa
tek kanala yaklaşması sorunu var ki enteresan bir biçimde CD kayıtlarında da
var bu arıza. Plağın ilk baskısı elimde olmadığı için o karşılaştırmayı
yapamadım; yapan olursa bana da söylesin.
Gelelim Türküola’dan yayımlanan diğer plağa, Zeki Müren
plağına. Tabii yine önce Zeki Müren’in o dönemini özetleyerek gelelim.
Zeki Müren’in taş plaklar döneminde, yani 1950’lerde
başlayan ve epeyce hızlı giden plak kariyeri 1975 sonrasında yavaşlamaya
başlamıştır. Kendisi artık eskisi kadar sıklıkla plak doldurmak için stüdyoya
girmez ama eski 45’liklerinin toplamalarından oluşan albümler yayımlanmaya
devam eder.
Grafson’un dört 33’lükten oluşan
“Pırlanta” serisi, Sahibinin Sesi firmasının taş plak kayıtlarından
derlediği “Altın Eserler” 33’lüğü, yine Grafson’un “Hatıra” ve “Anılarım 1” adı
verilmiş 33’lükleri, 1975-1980 arası Zeki Müren ismini yine plak dükkanlarının
baş köşelerinde tutacak toplama albümler olur.
Müren özellikle 1976’dan sonra çok az plak doldurur. Mesela
1976 ve ‘77’de birer 45’lik doldurur sadece. ‘76’da Odeon hesabına “Güneşin
Oğlu”, ‘77’de Coşkun Plak hesabına “Mücevher 1” 33’lüklerini kaydetmek için
stüdyoya girer.
Sonra Elenor Plak’la anlaşır, 1978 yılında “Sükse” ve “Nazar
Boncuğu” adları verilmiş iki yeni Müren 33’lüğü ve 1979 yılında bir de Elenor
etiketli 45’lik çıkar piyasaya.
Dönem arabeskin giderek etkisini arttırdığı bir dönemdir.
Zeki Müren de bu furyaya ayak uydurmaktan geri kalmaz. Plak ve sahne kariyeri
boyunca ağır alaturka eserlerin yanında popüler alaturka şarkılar, dönemin moda
fantazi şarkıları, türküler hatta aranjmanlar da söylemiştir ama dönemin
arabesk anlayışına “Dost Bildiklerim”, “Hayat Harcadın Beni” gibi şarkılarla o
yıllarda yavaş yavaş ısındığı söylenebilir.
Bu ısınmanın sonucu ise Türküola
Plak ile anlaşması sonrasında yayımlanan ilk 33’lükle belirginleşir.
1980 yılı sonunda yayımlanan “Kahır Mektubu” enteresan bir
denemedir. Plağın A yüzünde yer alan 26 dakikalık bu şarkı bir alaturka –
arabesk eserdir ve Arap müziğinin o bitmek bilmeyen şarkılarını andırmaktadır. Nitekim
Müren’in sesinden “Kahır Mektubu” çok sevilir ve ilgi görür.
1982 yılında ise Zeki Müren bu defa Selami Şahin’in
prodüktörlüğünde stüdyoya girer ve bu iki büyük ismin ortak çalışması
“Eskimeyen Dost” adlı bir albüm olarak dinleyici karşısına çıkar.
Bu albüm
“Kahır Mektubu”nun yarattığı etkiyi ikiye katlayacak ve Zeki Müren’i o dönem
tekrar popüler kılacak bir albüm olacaktır. Zira 1980 yılında geçirdiği kalp
krizi sonrası sahnelerden uzaklaşan Müren daha sakin bir döneme girmiştir ve en
dişli rakibi Bülent Ersoy’un plak dünyasında değil belki ama sahnelerde ve
magazin dünyasında fırtına gibi estiği, manşetlerde başı tuttuğu bir dönemdir.
1982’de Türkiye’de Türküola etiketiyle yayımlanan “Eskimeyen
Dost”, her nedense ve nasılsa Almanya’da farklı bir biçimde basılır. Kapak
fotoğrafı aynıdır ama grafik tasarımındaki çerçeve ve fotoğraf renklendirmesi
yoktur Almanya baskısı plağın kapağında. Fakat daha da önemli bir eksik vardır
bu plakta. Türkiye baskısındaki bir şarkı Almanya baskısında yer almaz.
Şarkıların sıralaması da değişmiştir.
Selami Şahin bu albümün sadece prodüktörü değildir; albümde
aynı zamanda beş de bestesi vardır. İşte o beş şarkıdan biri de sözlerini Ahmet
Selçuk İlkan’ın yazdığı “Acaba”dır ve plağın Türkiye baskısında B yüzünün
ikinci yer almaktadır. Almanya baskısının kayıp şarkısı da “Acaba”dır.
Genellikle tam tersi olup Almanya baskılarına fazladan şarkı
konurken bu şarkı neden çıkarılmış bilinmez. Ancak sonrasında bu albüm
Türkiye’de hep bu şekilde yayımlandı. Dokuz şarkı olarak ve farklı şarkı
sıralamasıyla.
Çok kez farklı kapaklarla (kimi zaman "Sev Beni" adıyla) CD formatında yeniden basıldı, hatta 1986 yılında Özer Plakçılık etiketiyle basılmış bir kaseti de var ve şu anda dijital platformlarda hem o kaset hem de Türküola’nın CD baskısı yüklü ama bunların hepsi Almanya’daki baskının uzantıları. Türkiye’deki baskı ise sadece o dönem basılan o seride kalmış vaziyette.
Nitekim bu yeni basım plak da yine aynı Almanya baskısının üzerinden yapılmış. Şarkıların sırası orijinal plaktan farklı, “Acaba” yine yok, “Kayboldum Aşk Yollarında”nın adı “Sev Beni Beni” olmuş. Türkiye baskısındaki açılır kapaksa (ki ortasında şahane bir Zeki Müren sahne fotoğrafı vardır) bu baskıda tek kapağa dönüşmüş. Ses kalitesi (en azından benim elimdeki CD baskısına kıyasla) çok daha iyi ama kusursuz değil. Sanki ses seviyesi olmadı gerekenin biraz üstüne çekilmiş gibi. Kapak fotoğrafı ise maalesef epeyce kötü.
Çok kez farklı kapaklarla (kimi zaman "Sev Beni" adıyla) CD formatında yeniden basıldı, hatta 1986 yılında Özer Plakçılık etiketiyle basılmış bir kaseti de var ve şu anda dijital platformlarda hem o kaset hem de Türküola’nın CD baskısı yüklü ama bunların hepsi Almanya’daki baskının uzantıları. Türkiye’deki baskı ise sadece o dönem basılan o seride kalmış vaziyette.
Nitekim bu yeni basım plak da yine aynı Almanya baskısının üzerinden yapılmış. Şarkıların sırası orijinal plaktan farklı, “Acaba” yine yok, “Kayboldum Aşk Yollarında”nın adı “Sev Beni Beni” olmuş. Türkiye baskısındaki açılır kapaksa (ki ortasında şahane bir Zeki Müren sahne fotoğrafı vardır) bu baskıda tek kapağa dönüşmüş. Ses kalitesi (en azından benim elimdeki CD baskısına kıyasla) çok daha iyi ama kusursuz değil. Sanki ses seviyesi olmadı gerekenin biraz üstüne çekilmiş gibi. Kapak fotoğrafı ise maalesef epeyce kötü.
Şunu da söylemek lazım ki bu albümle başlayan Zeki Müren –
Selami Şahin ortaklığı 1987 yılına kadar sürmüş ve Müren bu plaktan sonra
Selami Şahin’in kurduğu Lider Plak’a transfer olup, o firma hesabına dört albüm
doldurmuştu.
Yine de Zeki Müren diskografisinin bu önemli ve kıymetli plağına
yıllar sonra kavuşmuş olmak sevindirici. Daha genç kuşak Müren’i ağırlıklı
olarak ’90 yılında yaptığı albümlerle biliyor çünkü. TRT arşivinden en çok o
döneme ait görüntüleri yayınlanıyor, en çok o şarkıları dolaşıyor internette.
Oysa Zeki Müren’in artık çok yorgun ve hasta olduğu o dönem şarkıcılığında da
gözle görülür bir düşüş vardır o yıllarda. Sözgelimi bu albümdeki şarkıcılığı
ile kıyaslanmaz. Zeki Müren - Selami Şahin ortaklığının “light arabesk” tavrı,
Metin Alkanlı’nın şahane düzenlemeleri de plağın yapıldığı dönemin bir
yansıması olarak ayrıca dikkate değer.
Bakalım Türküola Plak bundan sonra nasıl sürprizlerle karşımıza çıkacak, arşivlerde kalmış hangi albümler tekrar raflara çıkacak?
AĞUSTOS 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder