BİR DE FUNDA ARAR SÖYLERSE
(1 Ekim 2018 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
Eskiden bu tarz albümlere “ara albüm” denilirdi. Şimdilerde ara albümler ana albüm oldu. Yeni şarkı üretmek ya da bulmak meselesi bir yana yeni şarkı sevdirmek de hiç kolay değil artık. Sevilen ve bilinen şarkılarla albüm yapmak hiç olmadığı kadar revaçta bu yüzden.
Funda Arar da bu modaya uydu ve eskinin sevilen arabesk şarkılarından oluşan bir albümle dinleyici karşısına çıktı geçtiğimiz günlerde. DMC etiketiyle yayımlanan albüm “Arabesk” adını taşıyor.
Albüme isim ararken “Zaten daha önce defalarca yapılmış bir şeyi yapıyoruz hiç boşuna kasmayalım,” demiş olsalar gerek. Aynı şeyi şarkı seçerken de demiş olmaları yüksek ihtimal. Zira yine yakın dönemde şu veya bu şekilde tekrar popüler olmuş şarkıların etrafında dönüyor albüm.
Albümün daha önce el değmemiş tek şarkısı Müslüm Gürses’in “Bakma Bana Öyle”si. Aslında bir alaturka şarkı olan “Ölüyorum Kederimden” albüme Arar’ın alaturka geçmişine hürmeten girmiş olmalı (ki kariyerinde bir de alaturka albüm vardır malum.)
Bir de sıfır kilometre bir arabesk şarkı var ki o da Eypio’nun “Sor” adlı şarkısı. Nitekim albümün ilk klibi de bu şarkıya çekildi. Diğer şarkıların arasında hiç eğreti durmuyor, basbayağı geçmişten çıkıp gelmiş gibi tınlıyor. Popla arabesk kan kardeşi olduğundan beri şöyle eli yüzü düzgün bir arabesk “hit” çıkmadığı düşünülürse, bu şarkı o boşluğa pekala konulabilir.
Bunlar dışında kalan şarkılar “Mutlu Ol Yeter”den “İtirazım Var”a, “Tanrı İstemezse”den “Yıkılmışım Ben”e, hepsi son yıllarda tekrar dolaşıma giren ‘80’ler şarkıları.
Belki bir proje albümü yapmak niyetiyle değil de o şarkıları bir de Funda Arar’ın sesiyle sunmak niyetiyle yola çıkılmış olabilir. Olsun varsın.
Neden benzeri albümlerde eleştirdiğim bu konuyu bu albümde çok da önemsemedim, söyleyeyim. Çünkü arabesk her şarkıcının altından kalkabileceği bir tür değil. Her şeyden önce Funda Arar şarkıcı olarak bu işin üstesinden hakkıyla gelmiş. Sesindeki hüzünlü ve “dark” tarafın şarkıların ruh halleriyle örtüşmesi kadar Arar’ın yersiz gırtlak oyunlarına kaçmadan, abartmadan ama kelimelerin de hakkını vere vere söyleyişi albümü benzerlerinden ayırıyor.
Aranjör olarak Febyo Taşel hiç cambazlıklar yapmadan, taklalar atmadan, şarkıların orijinaller versiyonlarını tepetaklak etmeden düzenlemeleri yapmış. Eyüp Hamiş, Hüsnü Şenlendirici, Volkan Öktem gibi ustaların yer aldığı bir müzisyen kadrosu da alabildiğine lezzetli çalmış. Hal böyle olunca da evet, o şarkıları bir de Funda Arar’ın sesinden dinlemek istiyorsunuz.
Bu nedenlerle diyebilirim ki bu konseptte bugüne dek yapılmış albümlerin en iyisi olabilir bu.
EKİM 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder