Şortları ve beyaz çorapları ve şapkalarıyla iki genç adam
Yoğurtçu Parkı’nın basketbol sahasında çalarmış ve söylermiş gibi yapıyorlar.
Klibin özü bu. Her ikisi de kamera karşısında olmaktan son derece rahatsız, o
çok belli. Salman arada bir dans etmeye yelteniyor ama pek de beceremiyor
sanki. Bilge Kağan’sa kameraya bakmak bile istemiyor.
Bu son derece “kitsch” ama izlemesi de bir o kadar eğlenceli
klip Salman Tin ve Bile Kağan Etil’den kurulu KÖFN’ün “Geri Dön” adlı parçasına
ait. Parça, ikilinin geçtiğimiz eylül ayında Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle piyasaya
çıkan dört şarkılık kısaçaları “Dans”da yer alıyor.
“Dans” kendi klasmanında, 2020 yıl içinde yapılmış en iyi iş
olabilir. Başta yukarıda bahsi geçen şarkı olmak üzere dört şarkının dördü de
çok iyi, sıkı dans parçaları. Salman Tin tarafından yazılan ve Bilge Kağan Etil
tarafından düzenlenen çok basit, çok sade, neredeyse minimal bir şekilde
çalınmış, söylenmiş. “Sound”un profesyonel bir stüdyodan çıkmadığını da fark
ediyorsunuz dinlerken ama bu sizi rahatsız etmiyor. Çünkü iç gıcıklayıcı
melodileri, akılda kalıcı nakaratları ve dile takılan sözleriyle şarkıların çok
“catchy” ama bir yandan da çok “cool” havasına anında kapılıyorsunuz. En çok da
bu yüzden “Geri Dön”ün ve “kitsch”likte ondan aşağı kalmayan “El”in klibi
bütünü tamamlıyor zaten.
Söz ve müziğin çok ama çok iyi örtüştüğü “El”, daha ilk
dinleyişte eşlik etme ihtiyacı uyandıran “Geri Dön”, hipnotik etkisiyle “El” ve
yüksek temposuyla “Tenine Alıştım Ben” insanın kanını kaynatan, iç açıcı ve aydınlık
şarkılar. KÖFN’ün “Dans” çağrısına kayıtsız kalmak mümkün değil.
Salman Tin ve Bilge Kağan Etil’in müzikal ortaklığı, ev
arkadaşlığı ile başlamış. Biri kendi şarkılarını yazan, biri aranjörlük yapan iki
müzisyenin bu tesadüfi tanışıklığı, hem şarkılarını daha önce Soundcloud
üzerinden paylaşan Salman Tin’in profesyonel anlamda şarkı yayımlamaya başlamasına
neden olmuş hem de KÖFN’ü yaratmış.
2018’de “Bul Beni” ve “Sensiz N’aparım Ben” teklileriyle
başlayan KÖFN macerası, 2019’da “Güneşe Dokundum” ve “Yarım Yarım” teklileri ve
bu şarkıların da içinde yer aldığı, yedi şarkılık “Tepeler” albümüyle devam etmiş.
2020’de ise “Taş Kalbinin Çöllerinde”, “Fren” ve “El” teklilerini “Dans” kısaçaları
takip etmiş.
Salman Tin’in solo çalışmaları da o zamandan bu zamana, KÖFN’le
paralel ilerliyor. 2018’de “Bir Yol Bulunur, Bir Son Bulunduysa” ve “Gözlerinde
Bir Yer” gibi iki güçlü parçayla dikkat çeken Salman Tin, 2019’da “Bir Yol
Bulunur, Bir Son Bulunursa”nın akustik versiyonu ve “Ben Garsonken” adını
verdiği dört parçalık kısaçaları ile çıkışını sürdürmüştü. O günlerde de
yazmıştım, yine yazayım; “Ben Garsonken”in açılış parçası “Aptal Yaprak”, bence
2019’da yayımlanmış en iyi şarkılardan biriydi. Bence, yeteri kadar, hakkınca
gürültü koparmadı; biraz gölgede kaldı.
2020’de önce “Gözlerinde Bir Yer”in akustik versiyonunu
yayımladı Salman Tin. Peşi sıra “Öğrenmiş Bir Kadın” ve “Rüzgâr Beni Savururken”
teklileri geldi. Yıl bitmeden ardı ardına iki tekli daha geldi Salman Tin
cephesinden. Birisi, yeni nesil müziğin dikkat çekici isimlerinden Hayrettin
Taşkaya ile ortak yazıp kaydettikleri “Kırgın Suratın”, diğeri ise gitarist
Mert Perkduraner’in Salman Tin’e eşlik ettiği “Güzel Yalanlar”.
KÖFN ve Salman Tin’in solo işleri, aynı müzisyenlerin
elinden çıkmasına rağmen birbirinden farklı yollardan ilerliyor. KÖFN,
elektroniğin, “synth” seslerin, “loop” teknoljisinin hâkim olduğu, bir neci
yeni yeni dans müziği şarkıları üretiyor. Salman Tin ise daha akustik ve
şairane şarkılar. Müzikal anlamda daha sakin ve yer yer “blues”a yakınlaştığı
şarkılar bunlar. Hani bilmeseniz, farklı müzisyenler tarafından yapıldıklarını
sanabilirsiniz. Ortak nokta ise aynı kendine haslık, söz-müzik dengesi, genç
dil ve henüz işin ticaretine girmemiş, girmeye de hiç niyetli gözükmeyen amatör
ruh. Dolayısıyla Salman Tin ve Bilge Kağan Etil’in müziğin yakın dönem genç
jenerasyonu içinde kazanç hanesine yazabileceğimiz isimler olduğunu söyleyebilmek
mümkün.
KÖFN, “El” teklisini ve “Dans” kısacalarını Dokuz Sekiz
Müzik hesabına yayımlayarak sektörün majör müzik yapımcıları tarafına ilk kez
adım attı. Salman Tin’in başından beri Radyotör etiketiyle yayımlanan solo
işleri ise halen bağımsız müzik tarafta duruyor. Haliyle de ne yüksek bütçeli
klipler ne şarkıları dizilerde çaldırmalar ne de basın duyuruları, tanıtımlar
var o cephede. Müzisyenleri ve şarkılarını kendi kendine keşfetmeyi seven kuşak
için kuşkusuz bunun bir cazibesi var. Öte yandan teknik açıdan daha profesyonel
kayıtlar yapabilmek için (ki bu müzikten kazandığınız parayla ve o parayı müziğinize
geri döndürmekle doğrudan ilgili) daha fazla tanınır, bilinir olmak da kabul
edilebilir bir seçenek. Çünkü hem Salman Tin hem de KÖFN oluşumu, “Ellerinde
daha fazla imkân olsa neler yaparlardı kim bilir” dedirtecek bir nüve taşıyor;
bu aşikâr.
Gelelim Salman Tin’in bir hafta arayla yayımlanan son iki
teklisine…
Salman Tin ve Hayrettin Taşkaya’nın ortak imzasını taşıyan “Kırgın
Suratın”ın düzenlemesini Hayrettin Taşkaya yapmış. İki müzisyenin söz ve melodi
iklimlerinin uyumu kadar seslerinin uyumu da şarkıyı etkileyici kılıyor. Aşkın
türlü halleri türlü şarkılarla anlatılır bin yıldır. Herkes benzer hikâyeler yaşar
belki her dilde farklı tınlar, yeniden yazılır, yazıldı hep. “Kırgın Suratın”
da böyle bir şarkı. Aynı kelimelere yazılmış aynı hikâyenin hiç söylenmemiş cümleleri
ve o cümlelerle birlikte sanki kendiliğinden çıkıp gelivermiş gibi duran melodi,
sınırları geniş bir müzikal anlayışla düzenlenmiş.
Söz ve müziği Salman Tin’e ait “Güzel Yalanlar” ise klasik
gitar yürüyüşü ile başlayıp “blues”a doğru yol alan, Mert Pekduran’ın solosuyla
ateşlenen, sakin, sade, iddiasız ama akla hemen yer eden bir şarkı.
Alakasız bir fotoğraf değil; "Güzel Yalanlar" tekli kapağı :)
Artık müzikte öncelikli aradığımız husus olmasa da ben yine
de söyleyeyim: Salman Tin çok güçlü bir ses, çok buğulu, çok kadife, çok sıfat
sıfat üstüne bir ses, bir şarkıcı değil. Elbette olması da gerekmiyor;
özellikle de kendi şarkılarını yazan, anlatan bir müzisyen olması hasebiyle. Ayrıca
kendi kuşağındaki birçok şarkıcı gibi bozuk bir Türkçe, yanlış vurgular,
burundan çıkan bir sesle şarkı söylemiyor. Zamanla şarkıcılığını geliştirmemesi
için de bir sebep yok.
İster sondan başlayın ister baştan ama henüz
keşfetmediyseniz hem Salman Tin hem de KÖFN diskografilerini keşfetmekte daha
fazla geç kalmayın. Garanti veriyorum, seveceksiniz.
Yavuz Hakan Tok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hakkımda
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder